6 Kasım 2009

HABERLER

SULUKULE ATÖLYESİNDEN BASINA VE KAMUOYUNA DUYURU:

Deutsche Bank Urban Age Ödülüne Neden Başvurmadık?

ZORLA EV BOŞALTMALARA NEDEN OLANLAR,
KENT ÖDÜLÜ VERMESİN!

Bizler, Sulukule Atölyesi olarak, Urban Age Ödülü’ne, ödülü veren Deutsche Bank’ın (DB) hem küresel krizi tetikleyen mortgage krizinin baş aktörlerinden biri olması hem de kriz sonrası ABD’de evsizleştirmeye yol açan uygulamalarından dolayı başvurmadık.

Küresel kapitalizmin “finansallaşma” oyununun önemli aktörlerinden biri olan DB, ödeme gücü sınırlı insanlara açılan ipotek kredilerinin karşılığı senetleri, krizin diğer müsebbipleri gibi, paketleyip fiyatlarını elden ele şişirerek, balonlaşmaya, giderek de krizin patlamasına yol açmıştır. Bu balonun, bir süre sonra patlayarak, bedelinin ipotek sahiplerine ödetileceği belliydi. DB gibi finans fırsatçıları, bu akıbeti bildikleri halde, “müzik çaldıkça dans ederiz, sonrası bizi ilgilendirmez” sorumsuzluğu nedeniyle G20 zirvelerinde bile eleştirilmektedirler. Bu sorumsuzluğun, Deutsche Bank Urban Age Ödülü gibi “sosyal sorumluluk” projeleriyle maskelenmesine izin verilemez.

Amerika’da 2006 yılından bu yana, mortgage krizinin sonucunda yaklaşık 1 milyon aile evlerini kaybetti ve önümüzdeki birkaç yıl içinde bu sayıya 5 milyon ailenin daha eklenmesi bekleniyor . Deutsche Bank’ın kendi raporlarına göre, 2011 yılına kadar, 25 milyondan fazla ailenin ev kredi borçları evlerinin gerçek değerinden daha yüksek olacak . Mortgage krizinin baş aktörlerinden DB ve diğer bankalar, evlerin gerçek değerinden çok daha yüksek olan kredi borçlarında erteleme ve yeniden düzenlenme gibi talepleri de dikkate almıyor . Hatta Amerikan yönetiminin bu yöndeki tedbirlerini, paketlerini görmezden gelip insanları evsizleştirmeye devam ediyorlar. Realty Trac şirketinin raporuna göre, mortgage simsarları sadece Temmuz 2009’da 360 bini aşkın gayrimenkule el koymak üzere harekete geçti. Bu süreçte mülk sahiplerinin dışında ipotek borçlu evlerde oturan, ama kirasını düzenli ödeyen kiracılar bile oturdukları evlerden kapı dışarı ediliyorlar.

Bizler, insanların zorla tahliye edilmesine karşı mücadele eden Sulukule Atölyesi olarak, milyonlarca ailenin evlerini kaybetmesine, binlercesinin çadırlarda ya da arabalarda barınma mücadelesi vermesine yol açan bir bankanın, bu ölümcül finans stratejisinden en ufak bir ödün vermediği halde, kurumsal-sosyal sorumluluk kapsamında ödül veriyor olmasını ikiyüzlü buluyoruz. Sulukule’de ve İstanbul’un başka bölgelerinde kentsel dönüşüm adı altında evlerinden ve mahallelerinden koparılan insanların nasıl bir yoksulluk sarmalına itildiklerini iyi biliyoruz. DB‘ın da ABD’de evsiz bıraktığı milyonlarca ailenin akıbetini de bildiğini biliyoruz...

Biz, evlerini kaybeden Amerikalıların ve Sulukule Atölyesi gibi mağdurlarla birlikte mücadele veren Amerikalı sivil girişimlerin seslerini duyuyor ve önemsiyoruz. Evet, bizim tam da Urban Age Ödülü için aranan ve benzeri pek de olmayan “İstanbul’da yaşam ve çevre kalitesini arttırmayı hedefleyen, ortaklık ve işbirliği yoluyla gerçekleştirdiğimiz toplumsal bir projemiz” var. Ama “kentlerde yaşayan nüfusun karşılaştığı sorunların fark edilmesini ve yaratıcı çözümlerin desteklenmesini” amaçlayan ödüle yukarıdaki sebeplerden dolayı başvurmadık. Bu ödülün finansmanını sağlayan Deutsche Bank’ı hakiki anlamda sosyal sorumluluk sahibi olmaya davet ediyor, Bankaya bugün dünyanın neresinde olursa olsun kentlilerin karşılaştığı en temel sorunlardan biri olan barınma sorununda kendi rolünü fark etmesi ve ev boşaltmalara neden olan süreçleri tersine çevirecek yeni ve yaratıcı uygulamaları bir an önce hayata geçirmesi yönünde çağrıda bulunuyoruz. Bunu yaptığı takdirde, belki seneye Chicago’da düzenlenecek Urban Age Konferansı’nda, Amerikalı jüri, Deutsche Bank Urban Age Ödülü’nü Deutsche Bank’a vermeyi bile düşünebilir.

Saygılarımızla,

Sulukule Atölyesi

ALTERNATİF PROJE


Arka Plan

Kasım 2005’te 5366 no.lu yasa uyarınca Kentsel Yenileme Alanı ilan edilen tarihi Sulukule Mahallesi (Neslişah ve Hatice Sultan Mahalleleri) bu zamana kadar gelinen süreçte birçok yanlış uygulamaya tabi tutulmuş ve bugün büyük ölçüde yıkılmıştır ve mahallenin sakinleri zorla yerlerinden edilmiştir.
Bu yanlış uygulamalara başından beri dikkat çeken Sulukule Platformu, Roman Kültürünü Geliştirme ve Dayanışma Derneği ve kentle, toplumla, yaşamla ilgili bu kritik meseleye karşı duyarlı, mesleklerinde uzman kişiler, akademisyenler, aktivistler, öğrenciler ve gönüllüler Sulukule’de, insana değen bir projenin mümkün olduğunu düşünerek Ağustos 2008 tarihinde “Başka Bir Sulukule Mümkün” sloganı ile bugüne kadar Sulukule’ye dair söylenen sözleri, yapılan bilimsel araştırmaları, birebir alanda yapılan çalışmaları, uzunca süredir mahalle ile iç içe yaşayan uzmanlarla birlikte sentezlemiş ve kamuoyu ile de çeşitli platformlarda paylaştığı “Sulukule Toplumsal Gelişme – Ekonomik Kalkınma Planı ve Mekânsal Stratejileri”ni ortaya koymuştur.
Eylül 2008’de Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir’in de katıldığı bir toplantıda belediye yetkilileri ile de paylaşılan ancak destek bulamayan ve kamuoyunda yıkımlara ve yanlış uygulamalara Dur! demesinden ötürü “STOP Projesi” olarak bilinen bu projenin, Ağustos 2009 tarihinde bir televizyon programında tartışılmasının ardından, mevcut projeden ve uygulama etaplarından rahatsızlık duyduğunu ifade eden TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar tarafından fark edilmesi ve dikkate alınması ile bugün Sulukule için alternatif arayışlar yeniden gündeme gelmiştir.

Alternatif Arayışlar

8 Temmuz 2009’da, Ankara’da TOKİ Başkanı ve ilgili Daire Başkanları ile yapılan görüşmede; yerli yabancı kamuoyunda ciddi eleştirilere konu olan mevcut yenileme projesi yerine farklı bir proje yaklaşımının gönüllü uzmanlar ve danışmanlar tarafından sivil ve kamu aktörlerinin katılımıyla geliştirilmesi ve bu yaklaşımın avan proje olarak TOKİ’ye sunulması konusunda bir niyet birliğine varılmış ve bu amaçla, çok sayıda ve çeşitli disiplinlerden uzmanlar, katılıma açık bir süreçte gün geçtikçe genişleyen Sulukule Atölyesi bünyesinde bir araya gelmişlerdir.
İstanbul için büyük önem taşıyan ve kentsel dönüşüm/yenileme süreçlerinde emsal teşkil edebilecek bu projedeki planlama sürecini çok-aktörlü ve katılımcı bir yaklaşımla gerçekleştirmek üzere yola çıkan Sulukule Atölyesi, geçmişte STOP projesi olarak bilinen alternatif plan çalışmasının 1 ay içinde güncellenerek avan proje ve plan yaklaşımı olarak sunulmasına karar verilmesinin üzerine şeffaf ve demokratik bir yöntemle Temmuz ayı başında çalışmalarına başlamıştır.

Projenin Amacı

Yaklaşık 60 akademisyen, çeşitli disiplinlerden konusunun uzmanı meslek insanı (şehir plancısı, mimar, sosyolog, antropolog, hukukçu, yerel ekonomik kalkınma uzmanı, psikolog vs.) sanatçı ve Sulukule’yi dert edinmiş vatandaşların yer aldığı bu projede, sosyal sorumluluk anlayışı içerisinde Sulukule Yenileme Projesine yönelik eleştiriler göz önüne alınarak ve gelinen noktadaki hukuki zorunluluklar da göz ardı edilmeksizin, yeni bir plan yaklaşımı geliştirilmesi ve öncelikle olabildiğince çok Sulukuleli’yi mahalleye döndürülmesi amaçlanmaktadır.
Yerel halkın sadece mahalleye geri döndürülmesi ile yetinmeyen proje aynı zamanda mahalleye dönecek Sulukuleliler’i daha insani koşullarda yaşatacak, iş olanakları yaratacak, kültürlerini ve toplumsallıklarını sürdürecek sosyo-ekonomik ve kültürel programlar da geliştirmekte ve bu programları geri dönüşün ve mahallede kalmanın bir koşulu haline getirmektedir.

Planlama Hedefleri

1. Koruma ve Geliştirme: Proje kapsamında nüfus ve konut yoğunluğu açısından üst plan ve koruma ilkelerine uyumlu çözümler üretmek. Tarihi dokuyu, yol, ada, sokak rejimi, parsel karakteri ve konut tipolojisi ile korumak ve geliştirmek. Proje kapsamında üretilecek konut dışındaki kullanımların Sulukuleliler’in sosyo-ekonomik şartlarına ve bölgenin arkeolojik değerlerine uygun işlevler olarak belirlenmesini sağlamak.
2. Barınma, Kent ve Yaşama Hakkını Sağlama: Barınma hakkı çerçevesinde mahalledeki yoksulların barınma ihtiyaçlarını karşılamak ve yerinde yaşama hakkı çerçevesinde yoksulluğa neden olan sorunlara Sulukuleliler ve ilgili kamu ve sivil kurumlarla birlikte çözüm önerileri geliştirmek. Mahallenin gerçeklerine uygun toplumsal ve ekonomik destek programlarıyla sürdürülebilir istihdam ve yaşam olanakları sağlamak.
3. Roman Kültürünü Sürdürme: Sulukule Roman halkının da yenileme alanı içinde iskânına ve Roman kültürünün mahallede yaşatılmasına/sürdürülmesine olanak sağlamak. Yenileme süreci sonunda Roman topluluğun mahalleyi terk etmesini sınırlayıcı önlemler geliştirmek.


Planlama Kriterleri

1. Yaşanabilirlik
  • Toplumsal ve kültürel gelişimin desteklenmesi
  • Mahalleliler için mekansal kalitenin arttırılması
  • Sağlık, eğitim ve kentsel hizmetlerden faydalanma olanaklarının arttırılması
  • Yerel ekonomik kalkınma
  • Suçtan arınma
2. Katılımcılık
  • Mahalle sakinlerine kararlarda söz ve uygulama önceliği hakkı
  • Toplumsal örgütlülük ve dayanışma
  • Sivil toplum-kamu etkileşimi
  • Şeffaflık ve hesap verebilirlik
3. Kullanım Değeri
  • Barınma hakkının savunulması
  • Ödenebilir konut projeleri
  • Toplumsal profile uygun, kullanıcı dostu konut projeleri
  • Örtük değerlere, yerel ve kültürel alışkanlıklara uygun yeni iş alanları
  • Kullanım değerini koşullayan sübvansiyon ve teşvikler
4. Hakçalık
  • Hak sahipliği modelinin adil biçimde kurgulanması
  • Kentsel hizmetlerden eşit biçimde yararlanma
5. Yaşama Kültürü
  • Kullanım değeri vurgusunu yaşama kültürü ile bütünleştirmek
  • Geleneksel yaşam pratiklerini korumak ve geliştirmek
  • Roman kültürünün ifade olanaklarını genişletmek
  • Mekansal müdahaleleri yaşama kültürünü destekleyecek şekilde geliştirmek
6. Koruma ve Geliştirme
  • Arkeolojik, kültürel ve tarihsel değerleri korumak ve uygun kullanımlarla mahallenin ve İstanbul’un hizmetlerine sunmak
  • Yapılaşmayı Sur Koruma Bandı’nın öngördüğü şekilde sınırlandırmak
  • Yenileme çalışmalarını tarihi dokuya uygun kurgulamak

Arkeolojik, Tarihi, Kültürel Eşikler


Mahalle Takip Sistemi

Sulukule Atölyesi’nin yürüttüğü mahalle takip sistemi ile yenileme projesi öncesi (2005 yılı) mahalle nüfusunun;
  • Hangi parselde, yapıda ve kaçar m2’lik birimlerde yaşadığı,
  • Nüfus ve hane halkı bilgileri,
  • Mal sahipliği, hissedarlık ya da kiracılık durumu,
  • İstihdam, eğitim durumu, seçmen bilgileri vb.,
  • Yenileme projesindeki hak sahipliği (2005),
  • Yenileme projesi sonrası nerede ikamet ettiği, yaşama koşulları,
  • İletişim bilgileri vb.
Bilgileri içeren ve sürekliliği sağlanacak bir veri tabanı oluşturulup, Sulukuleliler’in alternatif proje sürecinde mahallede yeniden iskânı sağlanacaktır. Bu veri tabanı hak sahipliğinin belirlenmesi için önemli altlık niteliğindedir.


Sulukule'den Göç Edilen Yerler


Alternatif Sulukule Projesi'nde Fatih Belediyesi Projesi'nde Olmayan Neler Var?
  • Kentsel iyileştirmede örnek teşkil edecek çağdaş, insancıl bir yaklaşım,
  • 100’ün üzerinde akademisyen ve kamu, özel sektör ve sivil toplum temsilcilerinin ve Sulukuleliler’in katıldığı, çok-aktörlü, demokratik, şeffaf bir planlama süreci,
  • Ulusal ve uluslararası standartlar ve kamuoyunun hassasiyetlerine saygı,
  • Sulukule’nin 1000 yıllık Roman tarihine ve kültürüne saygı,
  • Zorla yerinden edilmiş Sulukule sakinlerinin mahalleye geri dönme imkânı,
  • Sosyo-ekonomik mağduriyetler yaşayan Sulukuleliler için insani ve topluluk temelli programlar, çözüm önerileri,
  • Yerel istihdam olanakları yanı sıra kültürel sürdürülebilirlik ve toplumsal gelişme için sosyal donatı alanları,
  • Bölgedeki yeşil alan eksikliği giderilmek üzere toplamda 15.000 m2 kamusal yeşil alan.

PROJE DETAYLARI

Mekansal Kararlar
  • Tarihi Sulukule kentsel dokusu, özgün ada morfolojisi, yol sistemi, sokak rejimi genel olarak korunmak suretiyle yeniden üretilmiştir.
  • Üst ölçek plan kararlarındaki temel koruma anlayışına uyulmuş, Sur Koruma Bandı sınırlarının belirlediği yapılaşma koşulları ve gabari sınırlamaları esas alınmıştır.
  • Sur Koruma Bandı’nın izin verdiği yerlerde siluet etkisi göz önüne alınarak 2 katlı, bandın dışarısında kalan alanlarda ise topografyanın izin verdiği ölçülerde, kentsel dokuya uygun 3 ve 4 katlı yapılaşmaya gidilmiştir.
  • Yapılaşmaya gidilmeden önce alanda arkeolojik çalışma yapılması öngörülmekte, buna göre projenin revize edilmesi önerilmektedir.
  • Tescilli parseller ve yapılar belirlenmiş olup, bu alanlarda rölevelere uygun olarak restorasyon ve restitüsyon yapılacağı varsayılmıştır.
  • İmzalanan muvafakatnamelerdeki 620 hak sahibi için üretilen konutların dışında kullanım hakkı önceliği Sulukule yerel halkına ait olmak üzere çeşitli tipolojilerde sosyal konutlar üretilmiştir.
  • Mimari çözümlerde hak sahipliği ve kullanıcı taleplerine bağlı esnek bir m2-tipoloji yaklaşımı benimsenmiş, konut m2’leri alanın tarihi özelliklerine ve karakteristiklerine uygun hale getirilmiştir.
  • Bölgedeki yeşil alan eksikliği giderilmek üzere, parsellerdeki taban kullanımı TAKS 0.60’ı aşmadan avlu ve bahçe kullanımı öngörülmüş, ayrıca alt ve üst bostan gibi iyi kullanılmayan alanlar düzenli yeşil alan haline getirilerek korunmuştur. Böylelikle Fatih Acil Eylem Plan’ında bu alanlar için alınmış olan “toplanma alanı” kararına uyulmuştur.
  • Tüm adalarda karma kullanım geliştirilmiş olup, ticari fonksiyonlar özellikle Kara Suları’nın önünden geçen Kaleboyu Caddesi boyunca yoğunlaştırılmış, üretilen ticaret alanları ile bölgede yerel istihdama olanak veren kullanımlar önerilmiştir.
  • Kültürel ve toplumsal gelişme için sosyal donatı alanları yaratılarak Roman kültürünü de içine alan sürdürülebilir bir toplumsal hayat sağlanmaya çalışılmıştır.
  • Bölgedeki koruma kararları, arkeolojik riskler ve kullanıcı profili değerlendirilerek otopark ihtiyacı ve üretimi belirli adalarda kapalı yeraltı otoparkları olarak öngörülmüştür.

Mekansal Kullanım Stratejileri


Mekansal Yerleşim Kararları Taslağı


Yeniden Kurgulanan Hak Sahipliği Modeli

Sulukule Alternatif Projesi için hak sahipliği, temel olarak, mülk sahibi olma ve kullanım hakkına sahip olma olmak üzere 2 başlık altında toplanmaktadır. Hak sahiplerinin belirlenmesi süreci, Sulukule’de eskiden beri yaşayan ve çeşitli toplumsal/ekonomik ilişkilerin içerisinde yer alan yerel halkın yeniden mahallede iskan edilmesi temel ilkesine dayanmaktadır. Temel ilkemiz; “devletin barınma hakkını güvenceye alması” ilkesinden yola çıkarak, mahallenin yeniden iskan ve organizasyonunda mağduriyet durumuna göre bir öncelik sıralaması yapılmasıdır.

Birinci Grup

a. Dilekçelerle hak sahibi olanlar
b. Kiracı kabul edilmeyenler ve başvuruda bulunmayanlar
c. Mülk sahibi olup hakkını devretmeyen/devredemeyenler

İkinci Grup: Taşoluk’da hak sahibi olmuş kiracılar

Üçüncü Grup: Proje öncesinde mülk sahibi olup mülklerini satanlar.

Bununla birlikte öncelik sıralamasını etkileyecek faktörlerin, yine uygulama/planlama sürecinin yaşayan bir süreç olduğu ilkesine dayanarak, yerel halkın ihtiyaç ve taleplerine uygun olarak değişeceği göz önünde bulundurulmaktadır.

Buna göre öncelik sıralamasını etkileyecek olası kriterler;
  • Başka bir mülk sahibi olmamak,
  • Tek ebeveynli aileye sahip olmak,
  • Yaşlı, geliri olmayan ve hanesinde genç nüfus bulunmayan aileye sahip olmak şeklinde sıralanabilir.

Konut Edindirme Modelleri

Temel ilke: Fatih Belediyesi’ne ait Yenileme Projesi süreci sonucunda ortaya çıkan mülk sahipliğine dayalı hak sahiplikleri alanda korunmaktadır. Buna karşılık Alternatif Plan çalışmaları alanın gerçek sahipleri olan yerel halkın mahalleye yeniden yerleştirilmesini hedeflemektedir. Buna yönelik olarak proje kapsamında Konut Edindirme Modelleri ortaya konmuştur.
Mahallenin Yeniden İskan ve Organizasyonu’nda mahalle için uygun Konut Edindirme Modelleri incelenmiş olup, hak sahipliğinin belirlenmesi aşaması sonucunda ortaya çıkacak ihtiyaç sahipleri için alternatif modeller içerisinde temelde 2 alternatif ön plana alınmıştır:

1. Mülk Sahibi Olma Üzerine Kurulu Model
2. Kullanım Hakkını Elde Etme Üzerine Kurulu Model


Alternatif Modeller proje alanı içerisinde aynı anda uygulanabilir modellerdir. Fatih Belediyesi’ne ait yenileme projesi sonucunda elde edilmiş mülkiyet hakları dahilinde “Mülk Sahibi Olma Üzerine Kurulu Model” uygulamaya konulacaktır. Buna karşılık, yerel halkın kullanımına sunulan sosyal konutlar ile ilgili olarak ise, her iki alternatif model de talebe açılacaktır.
Buradaki önemli nokta, yerel halka sunulacak ve talep üzerine mülkiyete konu olacak sosyal konutların TOKİ’nin “alt gelir grubuna ve yoksullara yönelik sosyal konut projelerini hayata geçirme” yönelimine istinaden “uygun ödeme koşullu” ya da “sübvanse edilmiş konut satışı yöntemi” ile bu projede uygulamaya geçmesidir.
Sosyal konutlarda yaşamak isteyenlere sunulacak bir diğer alternatif olan “Kullanım Hakkını Elde Etme Üzerine Kurulu Model”de ise, konutlar “kira ve amortisman bedeli ödenebilir sosyal konut sunumu yöntemi” ile uygulamada yer alacaktır.


Üretilen Konutlar ve Tipolojileri

TOKİ ile daha önceden imzalanan muvafakatnamelerdeki 620 hak sahibi için üretilen konutların dışında kullanım hakkı önceliği Sulukule yerel halkına ait olmak üzere çeşitli tipolojilerde sosyal konutlar üretilmiştir.
Bu sosyal konutlar yukarıda bahsedilmiş olan hak sahipliği belirleme ve konut edindirme modelleri kapsamında, 3 farklı tipolojide (25, 40 ve 60 m2’lerde) 335 adetten toplam 13.275 m2 üretilmiştir.
TOKİ’nin belirlemiş olduğu hak sahipleri için üretilen konut tipolojileri ise, 60, 70, 80, 85, 90 ve 135 m2’den 577 adet ve toplamda 44.615 m2 olarak düşünülmüştür.
Böylece Alternatif Proje kapsamında alanda yaklaşık 3.728 kişinin yaşayacağı toplam 57.890 m2’lik konut inşaatı yapılacaktır.


Karşılaştırmalı Ada Yol Detayları


Ulaşım

Sulukule’de ulaşıma yönelik yapılan çalışmalarda, öncelikli olarak üst ölçekli planlardan gelen karayolu ve raylı sistem kararları incelenmiş ve bu kararlara bağlı olarak yol kademelenmesi, trafik akış yönlerinin belirlenmesi ve otopark çözümlemesi yapılmıştır. Bununla birlikte, Alternatif Plan’dan gelen donatı alanları ve diğer mekânsal alan kullanımlarına ilişkin kararlar dikkate alınarak yaya öncelikli, güvenli ve erişilebilir bir arazi kullanımı-ulaşım sistemi kurgusu geliştirilmiştir.
  • En yakın ana karayolu aksları olan Vatan Caddesi ve Fevzi Paşa Caddesi’ne bağlantıyı ve toplu ulaşım bağlantılarına erişimi sağlayacak olan Sofalı Çeşme ve Çınarlı Bostan Caddeleri Sulukule içindeki yolların dağıtıcısı olma özelliği taşıdığından, 2 şeritlik (gidiş-geliş) taşıt yolu olarak düşünülmüştür.
  • Bu yollar hariç Sulukule içindeki tüm yollar mahalle içi araç yolu, yaya öncelikli taşıt yolu (servis yolu) ve yaya yolu olarak planlanmıştır.
  • Sarmaşık Sokak, Niyazi Mısri Sokak, Muhtar Muhittin Sokak, Prof. Naci Şensoy Caddesi ve Viran Odalar Sokak, proje alanı içindeki tek yönlü ana taşıt yollarını oluştururken, planda yaya yolu olarak gösterilen sokaklar dışındaki tüm sokaklar ise servis yolu olarak planlanmıştır.
  • Alternatif Plan’dan gelen ve ulaşımı etkileyecek en önemli kararlardan biri Kaleboyu Caddesi üzerindeki yapıların ticari kullanımlara yönelik planlanmasıdır. Bir tarafı Kara Surlarıyla çevrili Kaleboyu Caddesi’nin günün önemli bir bölümünde canlı, yaya erişilebilirliğinin yüksek olduğu bir caddeye dönüştürülmesi düşünülmüştür. Bu nedenle bağlantı yolları için ayrılan kısımlar dışında, Kaleboyu Caddesi’nin tamamında saat kısıtlaması uygulanması düşünülmüştür.
Otopark

Mahallede son yapılan saha araştırmalarına göre araç sahipliği oranının yaklaşık % 4–5 düzeyinde olması otopark ihtiyacının yüksek olmadığını göstermekle birlikte, mahalleye yeni yerleşecek olan yüksek gelir grubunun ihtiyaçları ve yeni planlanan arazi kullanımları düşünüldüğünde, mahalle içine belirli oranda hizmet verecek bir veya birden fazla otoparkın planlanması uygun görülmüştür. Ancak yerleşimin yoğun olması ve tarihi-özgün yerleşim dokusunun korunmaya çalışılması, yer üstü otoparkının yer seçimi kararını ve kullanım kolaylığını zorlaştırmaktadır. Proje alanının Tarihi Yarımada üzerinde ve tarihi Kara Surları’na komşu bir bölgede yer almasıysa, yer altında otopark inşasının arkeolojik bir engel olmadığı takdirde yapılmasına imkân vermektedir.
Bu nedenle öncelikle arkeolojik incelemelerin yapılması ve çıkacak sonuçlara göre bir engel bulunmadığı takdirde 1, 3 ve 6 no.lu yapı adalarının altında zemin altı (2 katlı) otopark yapılması önerilmektedir. Buna göre 1 ve 3 no.lu adaların altında açılabilecek yaklaşık 7.500 m2’lik alanda 250 araç, 6 no.lu alanın altındaki 5.400 m2’lik alanda ise 180 araç olmak üzere toplamda yaklaşık 430 araçlık iki otopark alanı önerilmiştir.
Arkeolojik inceleme sonuçlarının otopark yapımına uygun olmaması halinde, Proje alanının güney sınırındaki Çınarlı Bostan sokağına komşu parselde, yıkılan Fen İşleri binalarının yerine yapılacak olan inşaatın katlı otopark alanıyla birlikte düşünülmesi ikinci bir alternatif olarak önerilmektedir. Bu durumda elde edilecek 5.000 m2’lik alanda 250 araç kapasiteli bir otopark yapılabilecektir.


Ticaret

Sulukule yerel halkının mahalleye geri dönüşü ile ihtiyaç duyacağı sürdürülebilir istihdam alanları yaratmak, proje kapsamında öncelikli görülen ve önem verilen olguların başında gelmektedir. Bu sebeple alanda yaşayacak nüfus için yeterli olabilecek yaklaşık 6.000 m2’lik ticari üniteler oluşturulmuştur.
Mahalle sakinlerinin mevcut işgücünü, mahallenin geleneksel iş kollarında çalıştırmak üzere geliştirilen bu birimler; yenileme alanının tümüne yayılmasının yanı sıra Kara Surları’nın dibinden geçen ve turizm aksı olarak öngörülen Kaleboyu Caddesi ile mahallenin kalbi olarak nitelendirilebilecek ve avlulu tipolojilerin bulunduğu yapı adaları gibi özellikli alanlarda yoğunlaştırılmıştır.
Mahallenin geleneksel iş kollarının üretim olanağı bulduğu avlulu konut tipolojileri, ilk katlarında yaratılan 15 m2’lik ticari üniteler ile konut sahibinin istihdama katılması konusunda ayrıcalıklı yere sahiptir. Yerel üretim birimlerinde hazırlanan bu ürünlerin özellikle Kaleboyu Caddesi üzerinde konumlandırılan ünitelerde tanıtımı ve satışı öngörülmüş, böylelikle yeni iş alanlarının açılması ile bu alanlarda hizmet edeceklerin iş bulma imkânı da doğmuş olacaktır.


Yeşil Alanlar

Alanda mevcutta atıl durumda olan ancak mahalle için büyük öneme sahip belirli alanlarda (“alt ve üst bostan” olarak adlandırılan alanlarda ve Mihrimah Sultan Camii ile Mihrimah Sultan Hamamı’nın bulunduğu yapı adalarında) düzenli ve sürdürülebilir yeşil alan çözümlemeleri yapılmıştır.
Toplamda 15.000 m2’lik bir alan, içerisinde çeşitli işlevleri barındıran (çok amaçlı etkinlik alanları, spor alanları, çocuk oyun alanları, dinlenme alanları, hobi bahçeleri, amfi tiyatro vb.) ve her yaştan kişinin aktif olarak yararlanabileceği kamusal yeşil alanlara dönüştürülürken, her bir yapı adasında konut kullanıcılarına ait özel bahçe alanları da ayrılmıştır.
Bunların yanı sıra Mihrimah Sultan Camii’nin bulunduğu yapı adası içerisinde, Camii’nin bahçesi ve yapıya ait Sanat Atölyeleri ile işlevsel olarak bütünleşecek bir “Açık Sergi Alanı” düşünülmüştür.

Karşılaştırmalı Bostan Çözümlemesi


Peyzaj Düzenlemesi


Sosyal Donatılar

Yenileme alanın yakın çevresindeki donatıların tümü analiz edilerek erişilebilirlik çapları hesaplanmış ve mahallenin tüm donatılara erişebilir konumda olduğu saptanmıştır. Buna göre alanda; dini, ilköğretim, lise, sağlık ve spor tesis eksikliğine rastlanmadığından alana bahsi geçen tesislerin yenileri önerilmemiştir. Sadece, eskiden Mihrimah Sultan Hamamı’nın bulunduğu yapı adası içerisindeki çocuk yuvası yıkılmış olduğundan yerine 500 m2’lik yeni bir Kreş önerilmiştir.
Ancak alan ve yakın çevresindeki “sosyal” donatı eksikliği ve mahallenin sosyo-ekonomik ve kültürel yapısı göz önünde bulundurularak, alana içerisinde birçok işlevi barından 3 yeni sosyal donatı öngörülmüştür.

1. Çok Amaçlı Toplum Merkezi (ÇATOM)
Eğitim seviyesinin düşüklüğü, sağlık sorunları, yoksulluk, mekânsal çöküş gibi konuların çözülmesi hedefiyle kurulması öngörülen 400 m2’lik bu merkezin amacı; “Sulukuleliler’in sosyal, ekonomik ve kültürel mağduriyetlerinin giderilerek kentle ilişkilerini geliştirmek; Sağlık, eğitim, meslek edinme ve iş geliştirme gibi alt birimleri bünyesinde barındıran bu merkezin, çocukların, gençlerin ve yetişkinlerin hem kendisine hem de topluma faydalı birer birey haline gelmesine imkân tanımak” olarak kurgulanmıştır.

Alt Birimleri:
  • Danışma Masası
  • Çocuk/Gençlik Birimi
  • Kadın Birimi
  • Yetişkin/Yaşlı Birimi
  • Vatandaşlık Hakları Birimi
  • Sağlık Ofisi
  • İş Birimi (Meslek Edindirme, İş Geliştirme, İş Bulma Birimi)

2. Mahalle Koordinasyon Merkezi (MKM)

Mahallede yaşantının yeniden kurulması, toplumsal, ekonomik, mekânsal iyileşmenin ve kültürel sürdürülebilirliğin sağlanması için ilgili tüm paydaşlar arası koordinasyon ve çok-paydaşlı, katılımcı yönetim modeli ihtiyacının duyulması üzerine, Kaleboyu Caddesi’nde 250 m2’lik bir merkez olarak önerilen bu birimin amacı; “mahalleyi geliştirme amaçlı yapılacak tüm faaliyetlerde Sulukule Mahallesi Sakinleri’ni ve ilgili kurumları bir araya getirmek ve yapılacak tüm planlama, uygulama, denetleme faaliyetlerini koordine etmek, mahalle içi haberleşmeyi arttırmak” olarak kurgulanmıştır.

Alt Birimleri:
  • Bilgi Ofisi
  • Sosyal Konut Üretim, Bakım, Onarım, Destek Birimi

3. Mahalle Lokantası

Mahalle genelinde evlerde yemek pişirmenin değil, mahalledeki lokantalardan yiyecek satın almanın tercih edildiği ve bunun sonucunda mahallelilerin yeterli seviyede beslenemediği gözlemlenmiştir. Bu soruna bir çözüm olarak önerilen 250 m2’lik bu lokantanın amacı; “mahallelinin sağlıklı beslenmesini sağlamak ve yoksullara ücretsiz/uygun koşullarda hizmet vermek; mahalle sakinlerinin gelir seviyeleri düşük olsa bile, dengeli beslenmeleri mümkün kılmak; mahalledeki, yetersiz beslenme sonucu oluşan sağlık sorunlarının önüne geçilebilmek ve çocukların daha iyi gelişmesi sağlamak” olarak kurgulanmıştır.


Karşılaştırmalı İmar Durumu ve Gabari


Karşılaştırmalı Hesaplamalar


Ada Detayları ve Rakamsal Karşılaştırmalar


Etaplama


Projenin Uygulama Maliyeti

Sulukule Atölyesi tarafından hazırlanan Alternatif Proje’nin mevcut projeye göre bir diğer artısı, uygulama maliyetlerinin daha düşük olmasıdır. Fatih Belediyesi’ne ait mevcut projenin toplam uygulama maliyeti ortalama 154 Milyon TL. olarak açıklanırken, hazırlanan alternatif proje ise ortalama 83 Milyon TL. olarak tüm ayrıntıları ile birlikte hesaplanmıştır.


“Başka Bir Sulukule Mümkün” yaklaşımında sürdürülen ısrarın sonucunda, büyük bir çoğunluğu yıkılmış mahallenin feryadı sonunda kamu kurumları tarafından da duyulmuştur. “Sulukule Yeniden” diyerek yola çıkan Sulukule Atölyesi’nin çalışmaları sonucunda eğer istenirse hala yapılan hatalardan dönme şansı bulunduğu kanıtlanmıştır. Hem de çok daha düşük bir maliyetle…

SULUKULE İÇİN KIRILMA NOKTALARI

  • Eylül 2002: Sulukule, İBB'nin 2002-2003 “Kentsel Tasarım Programı”na dahil edildi.
  • 16 Haziran 2005: Sulukule’yi yakinen ilgilendiren 5366 no.lu “Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun” kabul edildi.
  • Kasım 2005: Sulukule, bu kanun kapsamında (5366 no.lu) Yenileme Alanı olarak ilan edildi.
  • 3 Nisan 2006: Sulukule Yenileme Alanı, Bakanlar Kurulunca kabul edildi.
  • Haziran 2006: Sulukule Roman Kültürünü Geliştirme ve Dayanışma Derneği kuruldu.
  • 13 Temmuz 2006: İBB, Fatih Belediyesi ve TOKİ arasında Sulukule Yenileme Projesi kapsamında protokol imzalandı.
  • Temmuz-Ağustos 2006: Sulukule Roman Kültürünü Geliştirme ve Dayanışma Derneği, İnsan Yerleşimleri Derneği, Mimarlar Odası, Bilgi Üniversitesi birliğiyle direniş ve tartışmalar oluşturuldu.
  • 19 Ekim 2006: Fatih Belediyesi'ne Sulukule’deki 12 adet adanın acil kamulaştırma yetkisi verildi.
  • 13 Aralık 2006: Sulukule için acele kamulaştırma kararı çıktı.
  • 12 Şubat 2007: Acele kamulaştırma kararına Sulukuleliler ve Mimarlar Odası tarafından dava açıldı.
  • 22 Şubat 2007: Fatih Belediyesi yıkımlar sırasında bir evi yanlışlıkla yıktı.
  • 26 Şubat 2007: İHD (İnsan Hakları Derneği), Fatih Belediye Başkanı'na mektup göndererek yıkılan evde yaşayan ailenin mağduriyetinin giderilmesini istedi.
  • 24 Mart - 11 Mayıs 2007: Yıkımlara 40 gün kaldığı söylentisi üzerine “40 Gün 40 Gece” şenliği düzenlendi.
  • 17 Mayıs 2007: Sulukule Projesi 2010 Ajansı'na taşındı.
  • 20 Eylül 2007: Mahallede yaşanan yıkımların ardından "Sulukule Yok Olmasın" imza kampanyası düzenlendi.
  • 5 Ekim 2007: STK'lar Koruma Kurulu'nu ziyaret ederek bölgedeki mağduriyete dair bir sunum gerçekleştirdi.
  • 1 Kasım 2007: STK'ların daveti üzerine Koruma Kurulu ve Belediye bölgeyi ziyaret etti.
  • 2 Kasım 2007: Sulukule Yenileme Projesi, Koruma Kurulu’nca onaylandı.
  • 5 Kasım 2007: ÖDP ve CHP milletvekilleri bölgeyi ziyaret etti.
  • 8 Kasım 2007: Kentsel Yenileme Projesi Avrupa Parlamentosu’nda konuşuldu.
  • 14 Kasım 2007: Sulukule Projesi TBMM gündemine alındı.
  • 22 Kasım 2007: Gazete haberlerinde, Sulukule Projesi kapsamında TOKİ tarafından yapılan evlerin Fatih Belediyesi “çevresince” alındığı haberleri çıktı.
  • Kasım 2007: Avrupa Birliği İlerleme Raporu'nda Sulukule ile ilgili bölümler yayımlandı.
  • Aralık 2007: Fatih Belediyesi mahallede bir dernek kurdu.
  • 4 Aralık 2007: Proje kapsamında hak sahibi tespit edilenlerin yerleşeceği Taşoluk’taki evlerin kuraları çekildi.
  • 7 Aralık 2007: Sivil İnisiyatif Platformu Toplantısı gerçekleştirildi.
  • 31 Aralık 2007: Projenin iptali için Romanlar ve Roman Hakları Savunucuları tarafından dava açıldı.
  • 17 Ocak 2008: TBMM İnsan Hakları Komisyonu "Sulukule Kentsel Dönüşüm Alanı" dosyasını kapattı.
  • 29 Ocak 2008: Üniversiteler Arası Çalışma Kurulu, kentsel dönüşüme karşı duydukları kaygıdan ötürü imza kampanyası başlattı.
  • 9 Şubat 2008: Türkiye-AB Karma Parlamentosu Komisyonu Eş Başkanı Sulukule'yi ziyaret etti.
  • 11 Şubat 2008: Fatih Belediyesi'nce daha önceden ilk etap olarak belirlenen 9 ev yıkıldı.
  • 21 Şubat 2008: Fatih Belediyesi, 2 adet tescilli sivil mimari örneğini yıktı.
  • 24 Şubat 2008: ICOMOS Eski Başkanı Cevat Erder, Sulukule'yi ziyaret etti.
  • 27 Şubat 2008: ULI (Urban Land Institute) toplantısında Sulukule Platformu bir manifesto dağıttı.
  • 7 Mart 2008: Fatih Belediyesi'nce mahallede halen kiracıların yaşadığı evlere “X” işaretleri konuldu.
  • 13 Mart 2008: Fatih Belediyesi'nce işaretlenen evlerden 7 tanesi yıkıldı.
  • 19 Mart 2008: Taşoluk kapı numaralarının kurası çekildi.
  • 19 Mart 2008: Başbakan, Sulukule için “ucube” ifadesinde bulundu.
  • 20 Mart 2008: Sulukuleliler "ucube" açıklamasına, basın açıklaması düzenleyerek cevap verdi.
  • 26 Mart 2008: Koruma Kurulu'nca 85 öneri tescilli yapıdan 25 tanesinin tescillendiği açıklandı.
  • Mart 2008: OECD (Organisation for Economic Co-operation and Development/İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı) raporunda Sulukule'ye ayrıntılı olarak yer verildi.
  • 4 Nisan 2008: ABD Helsinki Komisyonu Eş Başkanı, Başbakan’a Sulukule ile ilgili mektup gönderdi.
  • 7 Nisan 2008: Fatih Belediyesi ekipleri 12 evin daha yıkımını gerçekleştirdi.
  • 8 Nisan 2008: Dünya Roman Günü'nde 7 binanın daha yıkımı gerçekleştirildi.
  • 15 Nisan 2008: Fransız yönetmen Tony Gatlif, Sulukule'yi ziyaret etti.
  • 24 Nisan 2008: Başbakanlıkça İnsan Hakları Komisyonu’na (İHK) bilgi talep eden bir yazı gönderildi.
  • 6 Mayıs 2008: Avrupa Parlamentosu’ndan 3 üye Başbakan'a Sulukule ile ilgili mektup gönderdi.
  • 11 Mayıs 2008: UNESCO'dan bir heyet Sulukule'yi ziyaret etti.
  • 12 Mayıs 2008: UNESCO Heyeti Başkanı açıklama yaptı.
  • 15 Mayıs 2008: UNESCO Heyeti Başkanı sözlerinin yanlış anlaşıldığına dair bir açıklama daha yaptı.
  • 25 Haziran 2008: Roman müzik grubu Gogol Bordello, Sulukule'yi ziyaret etti.
  • 31 Temmuz 2008: “Sulukule Çocuk Merkezi” mahallede açıldı.
  • 28 Ağustos 2008: Sulukule'de yıkımlar gerçekleşti.
  • Ağustos 2008: Fatih Belediyesi’nin üstlenmiş olduğu Sulukule Yenileme Projesi’nin yanlışlarına ve mevcut yıkımlara dur demek isteyen ve bu nedenle STOP (Sınır Tanımayan Otonom Plancılar) adını alan bir grup gönüllü, alternatif proje çalışmalarına başladı.
  • 23 Eylül 2008: STOP Projesi Sulukule'de gerçekleşen bir basın toplantısı ile kamuoyuna duyuruldu.
  • 24 Eylül 2008: STOP Projesi, Yıldız Teknik Üniversitesi’nde gerçekleştirilen bir toplantı ile Fatih Belediyesi yetkililerine ve STK'lara sunuldu.
  • 7 Ekim 2008: Alanda yıkımlara devam edildi.
  • 10 Ekim 2008: STOP Projesi’ne destek vermek isteyenler için imza kampanyası başlatıldı ve hak sahibi sayılmayan 200 kadar Sulukule sakini açıklama yaptı.
  • 25 Kasım 2008: Niyazi Mısri Sokak'ta, içinde tescil yapılması için öneri verilen binaların da bulunduğu bir çok bina yıkıldı.
  • 29 Kasım 2008: Hak sahibi sayılmayan aileler ile toplantı gerçekleştirildi.
  • 15 -19Aralık 2008: Yıkımlara devam edildi.
  • 26 Aralık 2008: Koruma Kurulu’nun yazısına rağmen yıkımlar devam etti.
  • Aralık 2008: Avrupa Birliği İlerleme Raporu'nda devam eden süreç bir kez daha yer aldı.
  • 9 Ocak 2009: Sulukule Çocuk Atölyesi'nin bulunduğu sokakta yıkımlar gerçekleştirildi.
  • 23 Ocak 2009: Çocukların direnişi ile Çocuk Atölyesi'nin yıkımı engellendi.
  • 27 Ocak 2009: Tüm engellemelere rağmen Sulukule Çocuk Atölyesi belediye görevlilerince yıkıldı.
  • 29 Ocak 2009: Sulukule Çocuk Atölyesi mahallede boşaltılmış diğer evlerde devam ettirilmeye başlandı.
  • 11 Şubat 2009: CHP Fatih Belediye Başkan Adayı Can Özyedierler, Sulukule'yi ziyaret etti.
  • 20 Şubat 2009: Fatih Belediyesi Küçük Çeşme Sokak'ta 4. kez yıkım gerçekleştirdi.
  • 04 Mart 2009: Fatih Belediyesi'ne açılan davanın duruşması gerçekleştirildi.
  • 18 Mart 2009: Mahalle, “Sulukule’nin Yeni Sakinleri” başlığı ile Hürriyet Gazetesi'nin manşetinde yer aldı.
  • 25 Mart 2009: Sulukule Platformu, yıkılan tescilli yapılar ile ilgili basın açıklaması yaptı.
  • 26 Mart 2009: Tescilli binalardan yıkılanlar oldu.
  • 12 Nisan 2009: Bir Umut Derneği’nde merkezleri yıkılan çocuklarla birlikte bir atölye çalışması gerçekleştirildi.
  • Nisan 2009: UNESCO heyeti STOP projesi ile ilgili bilgilendirme toplantısına katıldı.
  • 6-31 Mayıs 2009: Karaköy Hafriyat'ta “Sulukule Sergisi” gerçekleştirildi.
  • 12 Mayıs 2009: Zabıtalar kapı kapı ailelerin akşama kadar evlerini boşaltmalarını salık veren kağıtları dağıttı.
  • 13 Mayıs 2009: Çevik kuvvetle birlikte mahallede yıkımlar yaşandı.
  • 3-4 Haziran 2009: Yıkımlara devam edildi.
  • 9 Haziran 2009: Birleşmiş Milletler HABITAT AGFE (Advisary Group on Forced Evictions/Zorla Tahliyeler Konusunda Danışmanlar Grubu) Mahalle’yi ziyaret etti.
  • 12 Haziran 2009: AGFE Heyeti’nin, Bilgi Üniversitesi'ndeki forum toplantısı gerçekleşti.
  • 25 Haziran 2009: UNESCO raporunda Sulukule yeniden yerini aldı.
  • Haziran 2009: Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammarberg Sulukule'yi ziyaret etti.
  • Temmuz 2009: TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar, çalışmaları devam eden STOP Projesi gönüllüleri ile Alternatif Proje konusunda görüşme talep etti.
  • 8 Temmuz 2009: TOKİ ile Ankara’da Alternatif Proje görüşmesi gerçekleşti.
  • Temmuz-Ağustos 2009: STOP daha geniş bir katılım ile “Sulukule Atölyesi” adını alarak revize edilecek alternatif proje çalışmalarını gerçekleştirdi.
  • 28 Temmuz 2009: Sulukule Atölyesi’nin çalışmaları Mimar Sinan GSÜ’nde gerçekleştirilen bir toplantı ile akademisyenlere ve meslek adamlarına sunuldu.
  • 30 Temmuz 2009: STK’lar ile Yıldız Teknik Üniversitesi’nde “Sulukule Atölyesi İstişare Toplantısı” yapılarak hem eleştiriye açıldı hem de projeye destek verebilecek STK’lar ile fikir alışverişinde bulunuldu.
  • Ağustos 2009: Gerçekleştirilen toplantıların ardından ulusal ve uluslar arası kamuoyuna projeye destek çağırıları yapıldı. Geri dönüşler alındı.
  • 7 Ağustos 2009: Mahalleyi daha önce de ziyaret etmiş olan Roman müzik topluluğu Gogol Bordello, Sulukule’de gerçekleştirilen proje ve yıkımları konu alan “Sulukule- Educate Thy Neighbor!” adlı bir parça yazıp seslendirerek Mahalle’ye bir kez daha destek verdi.
  • 8 Ağustos 2009: UNESCO heyeti Sulukule Atölyesi’nin hazırlamakta olduğu alternatif projenin dikkate alınmasını istedi.
  • 18 Ağustos 2009: Alternatif Proje mahalleli ile tartışıldı.
  • Bugün hala alternatif proje ile ilgili çalışmalar devam etmekte.

30 Ekim 2009

SULUKULE'DEN GÖRÜNTÜLER

Son Yıkımlardan Sonra Mahalle / 2009

Yıkımlar / 2008

Mahalle'den Görüntüler / 2006